Artık hiçbir şeyi aklımızda
tutmamız veya gerçekten öğrenmemiz ile ilgili bir gereklilik yok. Her şeyi
hafızamızda değil de bizim için bulut görevi gören Google da saklıyoruz. “Ne
vereyim abime?” durumunda veya Origami yapılırken “hazır yapılmışı var”
durumdayız. Her şey var. Artık gençlerin bir şeyleri bilmesine veya tamamen
öğrenmesine gerek yok. Yemek yapmayı genç bir kızın öğrenmesi gerekmiyor.
Gerçi
genelde dışarıdan söylemek daha zahmetsiz ama yinede youtube açtığınızda her
şeyi bulabiliyorsunuz. Kek nasıl yapılır?, börek, çörek, pilav, mercimek
çorbası her şeyi yapabilirsiniz. Yani artık anne mutfakta yaparken yanında
durup izlemenize veya küçük not defterinize bir bardak su, şu kadar yağ, şu
kadar şeker diye yazıp, onu çeyizinizle birlikte yeni evinize götürmenize gerek
yok. Açın Google’a yazın ne istiyorsanız
önünüze gelsin veya youtube’tan izleyin ve yapın. Artık boş işlerle uğraşmak,
kahve içip sohbet etmek, alışveriş merkezlerinde dolaşmak daha revaşta. Çünkü
istediğiniz her şey sizin için var. Bir yere mi gideceksiniz. Açın navigasyonu
sizi götürsün. Gittiğiniz yeri aklınızda tutmanıza gerek var mı? tabiî ki hayır.
Yarın ihtiyacınız olduğunda tekrar navigasyona yazar gidersiniz.
Peki bir gün bütün sanal
yapı ortadan kalkarsa, sistem çökerse vallahi cıscıbıldak ortada kalırız. Allah’tan
yumurta kırmayı ve evimizin yolunu biliyoruz. Yoksa vay halimize… size tavsiyem
hafızanızı diri tutmaya ve öğrenmeye çalışın. Nasılsa Google’da var düşüncesine
kapılmayın.
Zaten günümüzdeki en
büyük sorun ve sıkıntıda bu değil mi? Yer bilmez, cihaz olmadan kendi
imkanlarımızla aynı yeri bir daha bulamaz duruma gelmedik
mi?. Rahatlık mıdır? Evet – kolaylık mıdır? Evet. Ancak her rahatlık
ve kolaylık beynimizin ve bedenimizin sağlığı ile belirli özelliklerini de
kaybetmemize vesile olmuyor mu? Çamaşır makinesinden tutun, bulaşık makinesine,
salatayı kendi yapan makinelere kadar her icat bir kolaylık ama onları
hayatımızda sürekli kullanır hale getirmek bizler için sıkıntılı değil
mi?
Özellikle beynimizin
zorlandıkça daha fazla snaps bağlantısı oluşturduğunu ve böylece daha güçlü bir
hafızaya sahip olduğumuz gerçeğini biliyorken, her şeyi teknolojik rahatlığa
bırakmanın çok doğru olmadığını düşünüyorum. Matematik işlemi yapmıyoruz. Çizim
işleri ile uğraşmıyoruz. Hangimiz uzun zamandır elimize bir A4 kağıdı alıp bir
konu hakkında yazı yazdık. Evet bildiğiniz kurşun veya tükenmez kalemi alıp
yazı yazmaktan bahsediyorum. Sizlerle bahse girerim daha üçüncü satırda cümle
düşüklükleri, harf eksiklikleri çıkmaya başlar. Telefondan yazdığınız her mesaj
kelimesini veya yazıyı telefonun kendisinin düzeltme özelliği var. O
düzelttikçe biz yazmayı unutuyoruz. Yeni neslin durumu daha içler acısı bir
sayfa yazmak onlar için ölüm.
Neyse teknolojiye çok
girmeyin. Ve sıcak yataklarınıza çok alışıp kendinizi rahata alıştırmayın.
RESMİN ÜSTÜNÜ TIKLAYARAK KİTAPLARIMA ULAŞABİLİRSİNİZ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder