20 Nisan 2014 Pazar

ÇOCUKLARINIZ SİZİ YÖNETİYOR…

 Çocuklarımız 5 yaşına gelinceye kadar çekilen zorluklardan sonra her şeyin daha rahat olacağını düşündüğümüz 6 yaş ve üstü süreci başlar. Çocuklarımızın okullu olacağı gün geldiğinde ailelerde büyük bir rahatlama olur. Bu rahatlamanın sebebi, artık eve geldiğinde üstünü başını olması gereken yerde çıkartıp, olması gereken yere asan, çantasını olduğu yere bırakmayan, biraz dinlendikten sonra ödevlerini yapan bir çocuğunun olacağı hayalidir. Tabi ki bu hayal süreç içersinde çocuğunu bu özlem dolu kalıbın içersine sokmaya çalışan bir anne modeli ortaya çıkartır. Artık anne sürekli olarak hadi diyen, yapılması gerekenleri hatırlatan bir amir konumundadır. Çocukta tamam diyen ama harekete geçmeyen, oyalayan, kaytarmak için planlar yapan bir çocuk haline dönüşür. Her iki taraf içinde bu durum zamanla stresli sıkıcı bir hal almaya başlar. 

Çocuk eğitimi hiç bitmeyen bir süreçtir.
Çocuğun her yaşa dair edinmesi gereken beceriler ve sorumluluklar, bilmesi ya da öğrenmesi gereken bilgiler farklıdır. Olduğu yaşa dair edinmesi gereken bilgiyi edinemeyen çocuğun sorunları diğer yaşlarda katlanarak devam eder. Örneğin ; 4 yaşındaki bir çocuk pijamasının altını çıkartabilir. Ama ebeveyn buna müsaade etmez ve özverili davranıp kendisi çıkartmaya çalışırsa çocuğa bilmeden bir şeyleri öğretmemiş olur ve 5 yaşında öğrenecekleri arasına kıyafet çıkartmakta eklenir. 7 yaş öncesinde kendisine sınır konmayan, her dediği yapılan bir çocuğun, okul sorumluluklarını beklenen düzeyde üstlenmesi çok zordur.
Çocuklarınıza vakit kaybetmeden sorumluluklar verin.
5 yaşında çocuk arabasında gezdirilen çocukları ve her şey dahil tatillere gittiğinizde hala çocuklarını masada oturtup onun yiyeceklerini alıp önüne getiren aileleri gördüğümde gerçekten çok üzülüyorum. Liseye giden ancak sabahları annesi tarafından uyandırılan çocuklar için “hiçbir şeyini kendisi yapamıyor” sözünü çok duymuşumdur.
Çözüm; sorumluluk vermektedir. Yürümek bir çocuk için sorumluluk taşımaktır. Bunun yanında zekasının gelişimini sağlayan en önemli etkenlerden birisidir. Kalabalığın içersinde kendi yemeğini almak, bunun için mücadele etmek bir çocuk için güzel bir sorumluluktur. Bir çalar saate sahip olan ve kalkacağı saati kendisi ayarlayıp kalmayı başarabilen bir çocuk sorumluluk sahibi olmuş demektir.
Çocuklarınıza ait sorumlulukları siz yapmaya devam ettiğinizde çocuk evle ve kendi görevleri ile ilgili en küçük bir sorumluluk dahi taşımaz. Böyle davranmaya devam ettiğinizde çocukların yönettiği bir yapıya sahip olursunuz ve şu sorunlarla karşılaşırsınız.
1. Çocuklar herşeyden önce empati kurmayı yani başka insanların isteklerine ve duygularına anlayış göstermeyi öğrenemezler.2. Anne-babalarına isteklerini yaptırmayı başaran çocuk aynı şeyi diğer insanlardan da bekler ve bu istekleri karşılık bulamadığında saldırganlaşabilir, çatışmacı bir tavır geliştirebilir.
3. Evdeki merkez figür olması çocukları ben-merkezci bir kişiliğe yöneltebilir. Dünyanın kendi çevresinde döndüğünü düşünen, uyumsuz, sosyal ortamlara yabancı bir birey olarak yetişir.4. Zaman içinde anne-baba çocuğun isteklerine aykırı bir şey yaparsa çocuk, onları suçlayan ve tavır alan agresif tutumlar geliştirebilir.5. Çocuk büyüdükçe kendisini alması gereken kararları almaktan kaçınır, tüm sorumluluğu başkalarından bekler, işler ters gittiğinde ya da beklediği sonuçları alamadığında suçu başkalarına atar.
6. Her istediği yapılan, evde anne-babasını yöneten ve yönlendiren konumda olan çocuk mutsuz, tatminsiz, kararsız, müşkülpesent bir insan olarak yetişir.
7. Beklemeyi, isteklerini ertelemeyi ve sabretmeyi öğrenemeyen çocuklar, onları düşündüğünü düşünen ve hiçbir şey yaptırmayan ailelerin eseridir. (çetin deniz yayınlanmış yazısı)

Anlayarak hızlı okuma , Beyni etkin kullanma, Zihinsel matematik eğitimleri * ücretsiz set hediyeli * www.kiged.com  0212 417 8 555

Hiç yorum yok: