KORONA VİRÜS, İLKEL BEYİN VE SAVAŞ YA DA KAÇ DURUMU

Açıkçası bu korona virüs süreci biraz sıkıntılı bir hal almaya başladı. Temizlik aşamasını Aşırı derecede abartanlar oldu gibi…….

bana bir şey olmaz diyerek vurdum duymaz olanların sorumsuz davranışlarını da gözlemliyoruz.

1. Bu işi abartarak aşırı derecede kontrol oluşturanlar (bunlar savaşanlardır)

Ellerini defalarca yıkıyor. Yetmiyor kolonya kullanıyor.  Yetmiyor bakterial jelle tekrar tekrar siliyor. VİDEO İÇİN TIKLAYIN 

Aldıkları malzemeleri tek tek kaynatanlar, alkollü suyla yıkayanlar var.

Sürekli elinde ateş ölçerlerle dolaşanların yanında evine solunum cihazı oksijen tüpü alanları duyuyoruz.

Marketten aldığınız paketli yiyecekleri ve üstünüzü saç kurutma makinesi ile şöyle bir kurutmanız faydalı olur diye bir paylaşım vardı. Bu paylaşımı okuyanlardan bazılarının Kurutma makinesini burnun içine soktuğu bazılarının da ağzının içini kurutmaya çalışırken dilini yaktığı oldu.

Saf alkolle yıkananlar hatta içi temizlensin diye içerek ölenleri duyduk.

Bu grup sürekli olumsuz iç sesine aşırı kulak veren gruptur. İçinde büyük bir sabotajcısı vardır.

2. bana bir şey olmaz rahatlığında olanlardır. (bunlar kaçanlardır)

Ortalıkta dolaşanlar

Hiçbir önlem almayanlar

Önlem alanları alaya alanlar

Bakın bu iki davranış şeklide beynimizin ilkel beyin kısmı tarafından organize edilen savaş ya da kaç özelliğine bağlı olarak hareket eder. Yani her iki davranışta korku anında ortaya çıkan davranış şeklidir. Şöyle düşünün siz fiziksel olarak elinde bir bıçak bulunan birisi ile karşılaştığınızda oluşan stresle birlikte ilkel beyniniz tüm kontrolü eline alarak size bir komut verir. Bu komut ya kalıp savaşmaktır ki bütün kaslarınız hareket kabiliyetini yitirir. Karanlıkta gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalırsınız. Yani hareket edemezsiniz. Veya o alandan kaçmaktır ki bütün kaslarınız enerjilenir ve siz deli gibi gördüğünüz ilk noktaya koşmaya başlarsınız. Bu iki davranış şeklide korku ile alakalıdır. İlkel beyin yani Sürüngen beynimiz bencil, yeri geldiğinde saldırgan, kendini korumaya yönelik, açgözlü ve kuşkucu bir yapıya sahiptir..

Peki stres sadece fiziksel bir durum karşısında mı oluşur. Hayır tabiki. Günümüzde stresin oluşumundaki en önemli etken belirsizliktir. Yani ne olacağı belli olmayan durumlardır.  

Bu belirsizlik durumunu ilkel beyin için şöyle düşünün; eski çağlarda açık havada bulduğun yemeği yerken hissettiğin şu otların arkasından bir aslan çıkar mı acaba? Durumuyla aynıdır. O yüzden kendisini sürekli tetikte hisseder. Bunun içinde sürekli

enerji harcar. Olumsuz iç sesiniz İlkel beyninizi sürekli sabote eder. Yani iç sabotajcınızın soruları sizi daha çok strese sokar.

Stres tepkisi algılandığında vücutta hemen hormon salınımı başlar. Adrenalin, ve kortizol gibi hormonların kana karışması için düğmeye basılır.

Bu, depolanan glikozun karaciğerden enerji için salınmasını sağlar ve bütün bunlar olurken bağışıklık sistemi bastırılır.

Aşırı stres varlığı vücudumuzda bir takım sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilir. Otonom sinir sisteminde baş ağrısı, yüksek tansiyon gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bağışıklık sisteminde ise kronik yorgunluk, depresyon, bağışıklık sistemi hastalıklarına neden olabilir.

Yani bu ne demek kendinizi aşırı korkuya kaptırırsanız bağışıklık sisteminiz çöker.

Peki Uzmanlar ne diyor. Korona virüsle mücadele etmek için bağışıklık sisteminizi güçlendirin. Kelle paça yiyin, boza için, komposto için gibi gibi. Bağışıklık sisteminizi güçlendirici çözüm yolları sunuyorlar.

pekiiiiii

Korona virüsle ilgili büyük bir belirsizlik durumu söz konusu mu?  EVET

Peki bilinçli olarak bizim ilkel beynimize bu korku pompalanıyor olabilir mi?  EVET

Peki belirli bir süre bu belirsizlik devam edecek mi? EVET

Peki yarın bir ülke çıkıp korona virüs ilacını bulduk ve Türkiye’ye bir milyon adet verdik derse, bugün yaşadığın belirsizlik ortadan kalktığından dolayı, yani o otların arkasında bir aslanın olmadığını öğrendiğin an bugün ki yaşadığın durumu yaşar mısın? Tabiki hayır

Peki bu durum aslanı tamamen ortadan kaldırıyor mu? Yani korona virüs ortadan kalmıyor ve senin karşılaşma durumunda her zaman var. Ama “ne olacak” belirsizliği ortadan kalktığı, tablo netleştiğinden beynimizin bilinçli kısmı kontrolü hızlıca eline alıyor.

O yüzden biraz sonra ifade edeceklerime özellikle dikkat etmek lazım.

ilkel beyninizin sizi kontrol altına almasına müsaade etmemeye çalışın.

Uzmanların paylaştığı 14 önemli kuralı uygulayın.

Sürekli korona virüsle ilgili haber dinlemeyin.

Sosyal medyadan mümkün olduğu kadar uzak durun.

Bugün kaç kişi öldü. Sayı ikiye katlandımı. Beklentisinden uzaklaşın.

Bakın Bu davranışlarınızı şöyle düşünün elinizde bir bardağı tutmanızı istesem bu sizi ilk etapta yormaz ancak saatler ilerledikçe kolunuz ağırır ve kangren olursunuz kolunuzu kesmek zorunda kalırlar. Sürekli aynı haberlere azar azar maruz kalıyor olmak size ağır gelmiyor olabilir. Ancak süre uzun olduğundan süreçte sizi çok etkiler. O yüzden arada bir bardağı masaya bırakmak,,,,,, yani gündemden uzaklaşmak iyidir.

Kendi davranış ve söylemlerinizin çocuklarınıza geçeceğini ve onların ileriki hayatını etkileyeceğini unutmadan davranış ve söylem şeklinizi abartmayın.

Günlük aktivite programınız olsun. Günlük saatlik yapacaklarınızı yazdığınız bir program hazırlayın.

Ev de kalın ama eve hapsolmayın. Yani ev yaşantınızı bu aralar doğaçlamaya bırakmayın. Sabah kalktığınızdan itibaren akşam yatana kadar yapacaklarınızı bilin. Saat kaçta kitap okuyacaksınız, hangi kitabı okuyacaksınız, çocuklarla hangi oyunu oynayacaksınız. Yani ortak çizelgeniz olsun.

Ailece Ortak izlediğiniz bir diziniz olsun. Bu sizin konuşacak ortak bir konu bulmanızı sağlar.

Gelecek daha gelmemişken gelecekte sanki başınıza gelecekmiş gibi şimdiden çok enerji harcamayın

Bir çin atasözü şöyle der. Henüz yanına gelmediğin bir köprüden geçmeye uğraşma.

Gelin bu güzel sohbeti şems-i tebriz-inin şu güzel sözü ile kapatalım ve kulağımızda da kalsın.

Kaderden kaçamak da bir kaderdir.  Biz gayret edelim, tevekkül edelim, tedbir alalım.

İçimde olumsuz konuşan sabotajcımızı kontrol altında tutmaya çalışalım.

Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Özellikle devletimize, sağlık çalışanlarımıza, güvenlik güçlerimize güç kuvvet versin. Sağlıcakla kalın.