Bir gün arı
nesli yok olursa, insanın da 4 yıllık ömrü kalmış demektir. (A.Einstein)
Bu zamana
kadar arıları hiç okuma veya hayatlarına bakma gereği duydunuz mu? bilmiyorum
ama, arının hayatımızda bu kadar önemli bir yerinin olduğunu bilmek beni hem
korkuttu hem de hayrete düşürdü.
Arıların
ekolojik hayata katkıları sayılamayacak kadar fazla, en önemlisi çiçeklerin döllenmesi, böyle okuyunca küçük
bir işlemmiş gibi gözüküyor. O zaman ne kadar BÜYÜK bir işlem olduğunu şöyle
açıklayayım. Arıların dölleme işlemine ihtiyaç duymayan bitki sayısı son derece
sınırlıdır. Araştırmaya göre dünyada gıda maddelerinin %90'ı 82 çeşit bitkiden
elde edilir ve bunların % 77'si arılar tarafından döllenmeye muhtaçtır.
Yani "yediğimiz
her 3 lokmadan birini, içtiğimiz her yudum meşrubatın bir yudumunu arılara
borçluyuz. (O.Wilson)
O zaman bir
gerçeği daha göz önüne alalım..
Bombalar,
kimyasal ve nükleer atıklar, ülkelerde çocuklar üzerinde denenen kimyasal
bombalar sadece o ülkeyi mi? ilgilendiriyor acaba...
Arılar 5 km
alandan zararlı maddeleri de toplayabilir. Bu kirletilmiş ortamlardan toplanıp
yapılan arı ürünleri insanlar için son derece sağlıksız hale getirir.
Araştırmalar bu toksin maddelerin en çok balmumunda biriktiğini göstermiştir.
Arının
çalışma hayatına ve ömrüne gelecek olursak.
Bir arı bir
polen uçuşunda 50 ile 100 arasında çiçeğe konuyor. Bir günde 1500 çiçeği
dolaşıyor.
450 gr. bal
yapmak için 17 bin arının 10 milyon çiçek ziyareti yapması gerekiyor.
Bir koloni
arının, bir ilkbahar ve yaz sezonunda yaptığı yol, Dünya ile Ay arasında 26
kere gidip gelmeye eşdeğer.
Bütün bir ömrü
boyunca her gün durmadan çalışan, didinen bir arının öldüğü gün geriye
bıraktığı bütün miras bir çay kaşığının yarısı kadar bile bal değil...
Yani arı
deyip geçmeyin..
Yazılarımızdan haberdar olmak için üye olun. Merak etmeyin haftada bir iki bu türde yazı ile karşınızda olacağım...
İLGİNİZİ ÇEKECEK DİĞER YAZILARIMIZ: