Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker, en iyi
arkadaşının az ilerde kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir
saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Tam
siperden dışarı doğru bir hamle yapacağı sırada, başka bir arkadaşı onu
omzundan tutarak tekrar içeri çekti,
-Delirdin mi sen? Gitmeye değer mi? Baksana delik deşik
olmuş. Büyük bir ihtimalle ölmüştür. Artık onun için yapabileceğin bir şey yok.
Boşuna kendi hayatını tehlikeye atma.
Fakat asker onu dinlemedi ve kendisini siperden dışarıya
attı. İnanılması güç bir mucize gerçekleşti, asker o korkunç ateş yağmuru
altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa geri döndü. Birlikte
siperin içine yuvarlandılar. Fakat cesur asker yaralı arkadaşını kurtaramamıştı.
Siperdeki diğer arkadaşı;
-Sana değmez demiştim. Hayatını boşu boşuna tehlikeye
attın.
-Değdi, dedi, gözleri dolarak, -değdi...
-Nasıl değdi? Bu adam ölmüş görmüyor musun?
-Yine de değdi. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı.
Onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim içim.
Ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı:
-Geleceğini biliyordum... Geleceğini biliyordum...
3. Ders: Güven vermek önemlidir. Güven duymak önemlidir.
Duyulan güveni boşa çıkarmamak daha da önemlidir.
Selfie Koçluk "Kendi koçunuz olmayı öğreten kitap" Kitabım için Tıklayın Lütfen