5 Şubat 2017 Pazar

HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ…


           Evet, bu bizim paylaşım grubumuzun ismi ve evrensel bir tabirdir. Hz. Peygamber'in şu benzetmesine kulak vererek “Aynı gemideyiz” kelimesini ve anlayışını açmanın daha faydalı olacağını düşünüyorum. Ayrıca sosyal çevre ile ilgili sorumluluklarımızı da hatırlamak için iyi olur.

 Bir gemiyi paylaşan ve bir kısmı üstte bir kısmı altta bulunan insanları düşünün. Altta bulunanlar, su ihtiyaçlarını karşılamak için gemiyi delmek istediklerinde,
üsttekiler buna mani olmazlarsa gemi batar ve hepsi birden boğulur; eğer mani olurlarsa hepsi de kurtulur. Birlikte yapılan bir yolculuk esnasında geminin içerisinde olan sıkıntı ve problemlerde gemiyi delme ve gemiye zarar verme düşüncesinde olmak, geminin yönetimine verilecek zarardan çok kişinin kendisine vereceği zarardır. 

İnsanlık sınavından geçtiğimiz, insani değerlerimizin test edildiği günler yaşıyoruz. Psikolojik olarak üzerimize oynan oyunların farkında olarak, psikolojimizi en üst seviyede tutmalıyız. Anlayış, hoşgörü ve ahlak ipine sıkı sıkıya sarılmamız da gerekiyor.Bilim adamları, müzisyenler, sinemacılar, ressamlar, medya mensupları, yazarlar…Herkes, hepimiz, her birimiz insanlık dışı hücumlara karşı durmalıyız. Olaylara çok daha geniş bir çerçeveden ortak paydamızdan bakmalıyız. O da, insanlık, sivillik, barışçılık, yardımseverlik, hoşgörü gibi vazgeçilmez değerlerin karışımıdır.

 Alevi – Sünni, Şeriatçı- Laik, Sağcı-Solcu, Başörtülü- Başı açık, dinci- dinsiz… hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Ve bu geminin dalgalı denizlerden sakin limanlara ulaştırılması için hepimize düşen görevinin en iyisini yapmaya gayret göstermesidir. 

İnanın; çevreci gençler, Banka çalışanları, Heavy Metalciler, Karikatüristler, Mankenler, Akademisyenler, Müslümcüler, Jet sosyete, tarikatlar, cemaatler… katılmadan bu gemi yürümez. 

Gelin, insanlığımızı Kuran’da türevleriyle birlikte yaklaşık elli yerde geçen ve müfessirlerce “ helak, kıtlık, öldürme(katl), harap olma, harap etme, küfür ve malı haksız yere almak” gibi anlamlara geldiği söylenen “fesad” kelimesi üzerine kurmayalım. İnsanlığın evrensel ahlaki değerlerden uzaklaşmasından doğan manevi kirlenmeden gençlerimizi, çocuklarımızı, kendimizi uzak tutalım.

 Doğal güzelliklerin hatta doğal mevcudun korunmasında en güçlü kontrol bilinci, insanın kendi vicdanıdır. Ki bu vicdan, yaptığı işin Allah katında günah, hukuk düzeni açısından suç ve bütün insanlara karşı ayıp ve kul hakkı ihlali olduğunun şuurunda olmalıdır. 

Hepimiz Türkiye gemisindeyiz. Bu gemiyi batıracak davranışlara sessiz ve ilgisiz kalmamak gerekir. Sessiz ve ilgisiz kalmak bir tarafa, herkesten toplumsal örgüyü güçlendirecek, sosyal düzen ve çevreyi iyileştirecek olumlu katkıda bulunması beklenir.

(ÇETİN DENİZ YAYINLANMIŞ YAZISI)

Hiç yorum yok: