Uzun zamandır adım atamamasının tek nedeni her ayrıntıyı düşünüp hayatında yapacağı değişikliğin tedirginliğini yaşıyor olmasıydı. Büyük bir risk alacaktı. Bu yolculuğun sonunda başaramamak, korkup geri dönmek veya meçhul bir yerde ölmek vardı.
Bu
akşam, KUKA içindeki olumlu sese daha fazla kulak verdi ve kendine şu olumlu
düşünceyi dayanak seçti.
Yıllar sonra kurduğum
hayallerin arkasından bakıp yapamadığıma üzülmek istemiyorum.
Bir hayalim var ve ben bu hayalimi gerçekleştirme yolculuğunda ölmek istiyorum.
************************************************************
*************************************************************
Bu
yolculuğun bu kadar zahmetli olacağını hesap edememişti. Eğer hesap edebilmiş
olsaydı belki de bu yolculuğa hiç çıkmaz evinde güven içinde otururdu. Tamam
belki bir işe yaramıyordu ama en azından alıştığı bildiği bir ortamda yemeğini
zamanında yiyor, uzun saatler korkusuzca uyuyordu. Ne gerek vardı bu yolculuğa…
Bu düşünceler aklına geldiğinde o ilahi ses ortaya çıkıyor ve onu cesaretlendiriyordu: “Bugün değilse ne zaman…”
***************************************************************
Sevmezsen, sevilmezsin. Görmezsen, görülmezsin. Duymazsan, duyulmazsın. Kırmızı kırmızıya bakarsa bir farklılık görmez; kırmızı, mavide, mavi, yeşilde görür farklılıkları ve güzellikleri. Güneş ışıklarını yansıtırsan beyaz, tutarsan siyah olursun. Su neden mavidir bilir misin? Gökyüzünün rengidir suyun rengi; gökyüzünü suda, suyu gökyüzünde bulursun. Bütünü görürsen güzelleşir hayat. Tek tek hiçbir renk bir şey ifade etmez. Hep siyah tarafına bakarsan olmaz. Hep beyaz tarafına bakarsan da olmaz. Bazen yansıtmalı, bazen tutmalısın duygularını.
Biz kaplumbağalar neden uzun yaşarız bilir misin? Çünkü yavaş yaşarız. Az ve derin nefes alırız. Her anımızı hissederiz. Sen de yavaşla ve hisset.
********************************************************************
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder