4 Ekim 2017 Çarşamba

DUYGUSAL ZEKA VE DUYGU KONTROLÜNÜN ÖNEMİ



Yakın bir zamanda ilkokul 1. sınıf öğrencisinin çantasında tabanca bulunması, veya bu tarzda olaylara karışanların sayısının her geçen gün artıyor olması daha kalıcı önlemler alınması veya eğitime yeni kavramların getirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. yoksa yakın zamanda karşılaşacağımız olaylar hiç iç açıcı olmayacaktır. 

Bir araştırma neticesinde ABD’de 1997-1998 yılları arasında ergenlik dönemindeki (6–12. sınıflardaki) 973 öğrencinin okula silahla gittiği sonucuna ulaşılmıştır. (Ormsbee, 2000: 125). 


Bu öğrencilerden %45’i 6 ya da daha fazla defa okula silahla gittiklerini, %51’i öğretmenlerini tehdit ettiklerini, %63’ü ise arkadaşlarını tehdit ettiklerini ifade etmişlerdir.

Bununla birlikte silahların kullanıldığı birçok saldırının gerçekleştiği okullarda, söz konusu saldırılarda öğrencilerin ve öğretmenlerin yaralanmış ya da ölmüş oldukları belirtilmektedir. Bu da küçük yaşlardan itibaren bugünün bireylerinin duygularını kontrol etmekte başarılı olamadığının bir göstergesidir. 

Bu sorunun çözüme kavuşması, ancak bireylere duygularını yönetme eğitiminin verilmesiyle mümkün olabilmektedir. Duyguların yönetilebilir olduğu, bilimsel araştırmalar tarafından ortaya konmuştur. 

Birey kendi duygularını yönetme kabiliyetini geliştirdikçe duygularının esaretinden kurtulabilmektedir (Goleman, 1998).  

Çocuklara kızgınlık, hayal kırıklıkları ve yalnızlık duygularını ne şekilde yöneteceklerine dair eğitim verilmiş olan ABD’de, bu çalışmanın ardından okulda öğrenciler arasında ortaya çıkan kavgalar neredeyse sıfıra inmiştir (Gibbs, 1995).


Değişen ve gelişen dünyayla birlikte bireyler de daha donanımlı bir biçimde yetişmelidirler. Bunu sağlayacak kurumların başında gelen aile ve okul; kişinin benlik saygı ve duygusal zekâ düzeylerine etkileyecek olumlu yaklaşım ve düzenlemeler vasıtasıyla, öğrencilerin gerek eğitim süreçlerinde akademik başarılarını dolayısıyla mesleki açıdan başarılı olmalarını, gerekse de çevre ve insan ilişkileri esnasında karşılarına çıkacak problemleri daha kolay çözmelerini sağlayabilecektir. 

Yapılan araştırmalar; insanların benlik saygıları ve duygusal zekâ düzeylerini etkileyen unsurların tespit edilmesiyle, hem eğitim kurumlarında hem de ailedeki tutum ve davranışlar konusunda gereken düzenlemelere ışık tutacak yaklaşımların belirlenmesini ve yapılacak çalışmalara yön verilmesini amaçlamaktadır (Karademir vd., 2010: 658). 



Hiç yorum yok: