Anadolu'da eskiden alüvyonların getirdiği sedimanter bir
çeşit toprak olan höllük, sadece çişi tutmak amacıyla alt bezi yerine
kullanılmaz, ısıtılarak kullanıldığından çocuğu sıcak tutmaya da yarardı.
Mercimek büyüklüğünde elenen höllük, vücudu yakmayacak ısıda tavada kızdırılır,
kundak bezinin içine serilen höllük bezine yayılır,
sonra sarılarak çocuk bunun üzerine yatırılırdı. Böylece hem sobalı evlerde çocuk sıcak kalır, hem de çişi çok emici olan höllüğe geçerdi. Böylece çocuğun altı ikide bir açılıp üşütülmezdi. Ufalanan höllüğün tozu ise pişik tedavisinde kullanılırdı.
sonra sarılarak çocuk bunun üzerine yatırılırdı. Böylece hem sobalı evlerde çocuk sıcak kalır, hem de çişi çok emici olan höllüğe geçerdi. Böylece çocuğun altı ikide bir açılıp üşütülmezdi. Ufalanan höllüğün tozu ise pişik tedavisinde kullanılırdı.
Uzun zaman içinde sürüklenerek yâda yığılma ile oluşan,
çoğunluğu milli, az kil, biraz alüminyum ihtiva eden, iki üç defa elekten
geçirilmesi sonrasına mercimek, nohut iriliğinde kalanların ayrılıp, tava veya
kazanlarda ısıtıldıktan sonra, çocuğun tenini yakmayacak bir kıvam ve iki üç
kattan oluşan kese içinde, bebeğin beşiğine yerleştirilen toprağa höllük adı
verilirdi.
Elleri öpülesi Anadolu kadını bebeklerini uyutmak için
ninni söylemeyi de ihmal etmezdi.
//
Eledim eledim höllük eledim.
Aynalı beşiğe bebek beledim,
Büyüttüm beledim, asker eyledim.
Gitti de gelmedi buna ne çare... //
Aynalı beşiğe bebek beledim,
Büyüttüm beledim, asker eyledim.
Gitti de gelmedi buna ne çare... //
Sabaha kadar sıcaklığını koruyan höllük toprağı soğuktan
koruduğu gibi, irili ufaklı geçirgenliği sayesinde çocuğun yaptığı çişin,
aşağıya süzülmesini sağlayarak, bebeğin altının ıslanmasını ve pişik olmasını
da önlemiş olurdu.
Saygılarımla
İLGİNİZİ ÇEKECEK DİĞER YAZILARIM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder